Genital PRP – Op. Dr. Zehra Kalınlı

Genital PRP

Genital PRP

Genital estetik, kadınlarda genital alanda meydana gelen şekil bozukluklarının giderilmesinde başvurulan uygulamalardır. Bu uygulamalardan biri olan Genital PRP, genital estetik alanındaki en güncel uygulamalardan bir tanesi olarak karşımıza çıkar. Genital PRP uygulaması ile hem dokulardaki deformasyonlar giderilmekte, hem de idrar kaçırma gibi sorunların tedavisi sağlanmaktadır. PRP tedavisi, kişinin kendi kanından elde edilen plazmanın kullanılmasıyla, birçok farklı alanda uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. Kullanılan bu plazma, trambosit yönünden oldukça zengindir ve yeni hücre oluşumunu hızlandırır. Bu sayede, genital alanda gerçekleştirilen PRP uygulaması ile hücrelerde hızlı bir yenilenme sağlanmış olur.

PRP Nedir?

Platelet Rich Plasma kelimelerinin baş harflerinden oluşan PRP, kişinin kendi kanından elde edilen trambosit yönünden zengin plazmanın kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Enjeksiyon yöntemi ile gerçekleştirilen bu uygulama, birçok farklı tıbbi alanda kullanılmaktadır. Hücre yenilenmesi sağlayan en güncel ve etkili tedavi yöntemlerinden biridir.

Genital PRP Nedir?

Genital PRP, genital estetik alanında en güncel ve etkili yöntemlerden biridir. Genital bölgede ortaya çıkan şekil bozukluklarının giderilmesinde başvurulan bir yöntemdir. Genital bölgedeki dokular, genetik faktörlere bağlı olarak veya zamanla deforme olabilir. İlerleyen yaş, gebelik ve doğum, menopoz gibi süreçlerin sonucunda, dokularda sarkma, kırışıklık, çöküntü, genişleme meydana gelebilir. Bu gibi durumların tedavisinde, genital bölgenin tekrardan gençleştirilmesi amacıyla genital PRP’ ye başvurmak mümkündür.

Genital PRP, hem iç hem de dış genital alanda uygulanabilir. Bu nedenle, uygulama bölgesi değişebilmektedir. Genital PRP enjeksiyonu yapılan bölgede, kolajen üretimi ve yeni hücre oluşumu hızlanır. Bu sayede, bölgede toparlanma ve gençleşme meydana gelir.

Genital PRP Hangi Durumlarda Uygulanır?

Genital PRP uygulaması, genital alanda meydana gelen yaşlanma nedeniyle, psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar yaşayan hastalara tavsiye edilir.

  • Şekil bozuklukları nedeniyle ortaya çıkan özgüven kaybı,
  • Cinsel istekte azalma,
  • Cinsel haz alamama,
  • Orgazm olma güçlüğü,
  • Menopoz döneminde yoğunlaşan vajinal atrofi; cildin incelmesi,
  • Vajinal dokuların zamanla yıpranması,
  • Dış genital alanda kararma, cilt renginde koyulaşma,
  • Dudaklarda sarkma ve gevşeme,
  • Vajinal kuruluk ve buna bağlı olarak cinsel ilişkinin ağrılı olması,
  • İdrar kaçırma problemi olan hastalarda, genital PRP’ ye başvurulabilir.

Genital PRP Nasıl Yapılır?

Genital PRP tedavisinde, hastaların kendi kanları belirli işlemlerden geçirilerek kullanılır. Hastalardan, normal bir kan alma prosedürü izlenerek, damar yolundan kan alınır. Alınan kan, santrifüj edilir ve böylece trambosit hücreleri ayrıştırılır. Bu yöntemle elde edilen trambosit yönünden zengin plazma sıvısı, tedavi uygulanacak alana enjekte edilir.

PRP uygulaması esnasında enjekte edilen plazmanın, iç veya dış genital alana enjeksiyonunda, ince uçlu bir iğne kullanılır. Enjeksiyon bölgesi, cinsel haz almada önemli alanlar olan klitoris, vulva, vajen girişi, iç ve dış dudaklar olabilir.

Protein ve trombosit yönünden zengin olan plazma sıvısı, dokuların iç kısmına girerek, bu alanlardaki kolajen ve yeni hücre üretimini hızlandırır. Kolajen üretimi ve yeni hücre oluşumunun hızlanmasıyla beraber, enjeksiyon bölgesindeki dokular güçlenir ve gençleşir. Böylece, toparlanma ve sıkılaşma sağlanır.

Genital PRP Avantajları Nelerdir?

Genital PRP uygulaması, enjeksiyon yöntemiyle gerçekleştirildiği için oldukça kısa sürede tamamlanır. Ortalama 20-30 dakikada tamamlanan işlem sonrasında hastalar, gündelik hayatlarına hemen geri dönebilirler.

Bu yöntemde elde edilmek istenen sonuçlara da, oldukça kısa sürede ulaşılmaktadır. Hastadan hastaya değişmekte beraber, genellikle 1 hafta gibi kısa bir süre içerisinde, enjeksiyon bölgesinde değişim gözlemlenmeye başlanır.

Genital PRP uygulamasının bir diğer avantajı ise işlem esnasında yabancı bir madde kullanılmamasıdır. Hastalara enjekte edilen sıvı, hastanın kendi kanından elde edildiği için alerji ve yan etki yapma olasılığı oldukça düşüktür.

Şimdi Ara!
Yol Tarifi